Atatürk Çağı?

Atatürk, bugün belki de Cumhuriyetin arkada kalan hiçbir döneminde olmadığı kadar tartışılıyor. Tartışma, siyasi hayatımızda yer alan bütün akımlar tarafından değişik amaçlarla gündemde tutuluyor. Kimileri Mustafa Kemal Atatürk’ün temsil ettiği ve milletimizin bilincinde bugün de çok güçlü olarak yaşayan anlayışta, siyasi ve ideolojik hedeflerine ulaşmanın önündeki en büyük engeli görüyorlar. Haklılar da! Onun için her fırsatta Mustafa...

Continue reading

Tarikatlardan itiraflar

Sayın Cengizhan Güven’in yöneticisi olduğu Dikgazete adlı bir internet gazetesi ve bu gazetenin yazarlarının da aralarında olduğu, genellikle milliyetçi ve muhafazakâr çok sayıda kişiden oluşan “Ufuk Ötesi” adlı bir Whatsapp grubu var. Sayın Güven yaklaşık altı ay kadar önce beni aradı, tartışma gruplarına dahil olup olamayacağımı sordu. Memnuniyetle kabul ettim. Değişik çevrelerden aydınların çeşitli meselelerdeki tartışmalarını izlemek...

Continue reading

Rüyalar ve gerçekler

“Yaratıcı yıkıcılık” kavramı, özellikle serbest piyasa sisteminde, işleyişin doğal sonucu olan devrevi buhranların rolünü anlatmak için eskiden beri kullanılır. Buna göre ekonomik krizler sistem içindeki zayıf unsurları ayıklar, düzgün işlemeyen ilişkileri tasfiye eder ve daha sağlıklı olanların öne çıkmasını sağlayarak sistemin kendini tamir etmesini mümkün kılar ve böylece bir anlamda “yaratıcı yıkıcılık” rolü oynar. Bu kavram, son...

Continue reading

Toplumsal gelişmede “dışardan alma”nın rolü (4)

(Saçak Dergisi, Mart 1987) “Dışardan almayanlar” ne yaptı? Başka toplumlardan öğrenmeyenler veya bu makalede tartıştığımız deyimle ifade edecek olursak, diğer toplumları hiç “taklit” etmeyenler ne yaptılar? Böyle bir soru konumuz açısından öğretici ama bir bakıma gerçeği yansıtmıyor. Çünkü toplumlar açısından başkalarından öğrenmeme veya “taklit etmeme” diye bir şey söz konusu olamaz. Toplumlar arasında meydana gelen etkileşim, insan...

Continue reading

Örgütsüz devrimcilik yoktur!

Devrimci kişi, örgütlü insandır. İstifa ederek örgütsüzlüğü seçen kişi, aynı zamanda devrimcilikten de vazgeçmiş oluyor. Bundan dolayı hiçbir durumda ve hiçbir nedenle örgütsüzlüğü savunmak mümkün değildir. Örgütsüzlük mevzisinden yapılan eleştirinin de kıymeti harbiyesi yoktur. Mücadele dışı kalınarak, mücadele mevzisinde kalanlara yapılan “eleştiri”, hariçten gazel okumaktır ve ciddiye alınamaz. Örgütsüzlük tercihi yapan kişi...

Continue reading