Armageddon ya da Melhame-i Kübra

Batı Asya kaynaklı üç büyük tek tanrılı dinde, insanlık tarihinin sonuna doğru iyilerle (Tanrı’nın güçleri) kötüler (yanlış yola sapmış dünyevi yönetimler) arasında son bir savaşın olacağına inanılır. Kitabı Mukaddes’te ve İncil’de bu savaş “Armageddon” olarak adlandırılır. İnanışa göre, “Deccal” ortaya çıkacak, bütün dünyayı dolaşarak kendisine taraftar toplayacak. Sonunda Armageddon denilen yerde (Megiddo tepesi)...

Continue reading

“Türkiye NATO’dur, Biz NATO’yuz!” Öyle mi?

17 Şubat 1993’te Türk Ordusu’nun Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis; ABD’nin, NATO’ya üye ülkeler içinde örgütlediği Gladyo’nun tertiplediği bir suikastle katledildi. Gladyo (Kontrgerilla), NATO’nun yeraltı teşkilatıdır. Paktın kuruluşundan hemen sonra, 1950’li yıllarda ABD eliyle üye ülkelerde gizli olarak kurulmuş ve ABD çıkarları doğrultusunda yasadışı işler yapmıştır. Ve tam 17 yıl sonra bu Gladyo’nun şehit ettiği...

Continue reading

Mülteci sorununun biricik çözümü

Suriye Ordusu’nun terör örgütlerinin denetimindeki vatan topraklarını kurtarırken Türkiye sınırına doğru hareketlenen göçmen kitlesine ilişkin olarak verilen rakamlar bir milyon ile iki milyon arasında değişiyor. Hali hazırda 3.5 milyon Suriyeli mülteciye ev sahipliği yapan Türkiye haklı olarak bir yeni göç dalgasını kaldıramayacağını söylüyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Suriye Ordusunun 2018 yılında Soçi mutabakatının imzalandığı dönemdeki...

Continue reading

Tarihi fırsat mı, tarihi gaflet mi?

Türkiye’nin 1991 yılındaki Birinci Körfez Savaşı’nın ardından içine girdiği yönelim, bir “tarihi mecburiyet”ti. Eşref Bitlis’in katledilmesi, 1994 yılında Türk Ordusu’nun “hizadan çıktığı”nın ilan edilmesi, 1995’tecki Çelik Harekâtı, 28 Şubat süreci; bu “mecburiyet”in çeşitli biçimlerde dışavurumları olarak değerlendirilebilir. 2001 yılında zamanın MGK Genel Sekreteri Orgeneral Tuncer Kılınç’ın; “Türkiye güvenliğini...

Continue reading

Geçmişten bugüne ikiyüzlülük, yalan ve zulüm

ABD’nin Suriye özel temsilcisi James Jeffrey’nin Türkiye’ye adımını atar atmaz sarf ettiği “şehidimiz var” sözleri, emperyalist ikiyüzlülüğün unutulmaz bir örneği olarak hafızalara kazındı. Aynı Jeffrey, Türkiye ile Suriye arasında çatışma ihtimalinin ortaya çıkması üzerine Esat yönetiminin İdlip’te kimyasal silah kullanma tehlikesinden bahsetmişti. Hatırlanacağı üzere aynı yalanla Irak işgal edilmiş ve bir milyondan fazla insan...

Continue reading