Gelecek, geçmişin içindedir

Altı cumhurbaşkanı adayının olduğu bir seçim kampanyası yaşıyoruz. Adayların çeşitli vaatlerle ve iddialarla ortaya çıkmaları, kampanyanın doğası gereğidir.
Ama bu iddia ve vaatlerin gerçekçi olup olmadığını anlamak için elimizde esaslı bir ölçü bulunuyor. O da, söz konusu adayların bugüne kadar ne yaptıklarıdır.
Adayların en gencinin yaşı 50’ye yaklaşıyor. Yani bütün adayların arkasında kendi görüşleri doğrulturunda yaşadıkları koca bir ömür bulunuyor.
Örneğin Selahattin Demirtaş, bizzat kendi ifadesiyle, “Öcalan’ın kurduğu” bir Parti’nin Genel Başkanlığını yaptı. Katıldığı seçimlerde aday listeleri Kandil’den geldi. Hendek savaşlarında TSK’nın değil, PKK’nın yanındaydı. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonlarında da Türkiye’nin yanında değil, ABD ve PKK’nın yanında saf tuttu.
Şimdiye kadar aksi yönde bir söz söylemedi, adım atmadı.
Bütün bu pratik, Demirtaş’ın bundan sonra da nasıl hareket edeceğinin kanıtıdır.

AKP’nin geçmişi
Recep Tayyip Erdoğan ise tam 16 yıldır Türkiye’yi yönetiyor. Bu sürenin tamamında Meclis çoğunluğunu elinde bulundurdu.
Çıkarmak isteyip çıkaramadığı hiçbir kanun olmadı. Aynı şekilde almak isteyip de alamadığı bir tedbir de…
Hal böyleyken AKP iktidarı şimdi Türkiye’nin “Beka sorunu” olduğunu söylüyor. Aynı şekilde Sayın Recep Tayyip Erdoğan ekonomide bir “deprem” ihtimalinden söz ediyor.
Eğer Türkiye bir “Beka” sorunu ile karşı karşıya ise, hiç şüphe yok ki bunun sorumlusu 16 yıldır Türkiye’yi yöneten iktidardır. Cumhuriyet tarihinin en ağır ekonomik krizi ile karşı karşıyaysak bunun sorumlusu da bellidir.
16 yıldır Türkiye’yi yönetenler, bundan evvel yaptıklarından farklı olarak ne yapacaklardır?
Üstelik artık, bundan evvel yaptıklarını isteseler de yapamayacaklar. Çünkü geçen 16 yılda, 80 yıl boyunca Cumhuriyetin yarattığı birikimin üzerine oturmuştular; mirasyedi gibi o birikimi harcadılar. Ama artık deniz bitti.

Muharrem İnce’nin karnesi
Gelelim CHP’nin adayı Muharrem İnce’ye… Sayın İnce 2002 yılından beri Meclis’te bulunuyor.
Muharrem İnce’ye oy vermeyi düşünen yurttaşların kendilerine sormaları gereken soru şudur:
Arkada kalan 16 yıl içinde milletvekili olarak sayın İnce ne yaptı?
Örneğin Ergenekon ve Balyoz tertiplerine karşı verdiği bir mücadele oldu mu? Altı yıl boyunca yurtseverler Silivri zindanındaydı. İçerde tutuklular, dışarıda yüzbinlerce yurttaş çok büyük bir mücadele verdiler.
Sayın İnce bu mücadele içinde bir sefer olsun yer aldı mı?
Aynı şekilde gerek FETÖ’ye, gerekse bölücü teröre karşı mücadelede Sayın İnce neredeydi? Herhangi bir açıklaması olmuş mudur? Hangi tavrı almıştır?
Türkiye ABD emperyalizmi ve İsrail Siyonizmi ile bugün karşı karşıya gelmişken Muharrem İnce nerede durmuştur?
İşte bütün bu soruların cevapları aynı zamanda sayın İnce, Hükümeti kurma yetkisini alabilirse neler yapabileceğini veya yapamayacağını gösterir.

Akşener ve Karamollaoğlu
Aynı sorular Sayın Akşener için de geçerlidir.
1990’larda Mehmet Ağar’ın ekibi içinde yer alırken yaptığı icraatlar aslında sayın Akşener’in neler yapabileceği konusunda bir fikir verebilir.
Aynı şekilde Ergenekon ve Balyoz tertiplerinde durduğu yer de çok önemlidir. Türk Ordusu’na karşı tarihimizin en büyük tertibi tezgahlanırken deyim yerindeyse sayın Akşener’in kılı kıpırdamamıştır.
15 Temmuz 2016’da, FETÖ’cü darbe girişimi sahneye konurken Sayın Akşener ortalarda görünmüyordu.
Bu liste de uzatılabilir.
Sayın Karamollaoğlu üzerine konuşmaya gerek yok sanırım. Sivas katliamının üzerinden 25 yıl geçtikten sonra hâlâ çıkıp, ‘Madımak’ta yaşananlara katliam diyemem’ diye konuşabiliyorsa söz bitmiştir.
Sayın Karamollaoğlu, nerede durduğunu kendi ağzıyla itiraf etmiştir.

Perinçek ne yaptı?
Cumhurbaşkanı adayı Sayın Dr. Doğu Perinçek’in liderlik ettiği Vatan Partisi, bugüne kadar yürüttüğü mücadele ve elde etiği başarılarla, iktidar olduğunda neler yapabileceğinin örneklerini yeterince ortaya koymuştur.Emperyalistlerin Ermeni soykırımı yalanı, Doğu Perinçek’in çeşitli Avrupa başkentlerinde önderlik ettiği mücadeleler, İsviçre mahkemelerinde ve AİHM’de verdiği büyük hukuk savaşının ardından yerle bir edilmiştir.

Ergenekon ve Balyoz tertipleri Perinçek’in ve Vatan Partisi’nin mücadelesi sonucu bozulmuş, böylece Türk Ordusu esaretten kurtarılmıştır.

15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişiminin püskürtülmesinde Perinçek ve Vatan Partisi, tayin edici bir rol oynadı.

Bölücü açılım tuzakları Vatan Partisi’nin mücadelesi ile bozuldu. Kardeşliğin ve birliğin bayrağı yükseltildi. “Türk de biziz, Kürt de biziz; hepimiz Türk Milletiyiz!” sloganını Vatan Partisi üretti.

AKP’nin komşularımızla bozduğu ilişkiler, Vatan Partisi’nin sabırlı ve ısrarlı mücadelesi ile onarıldı.

Vatan Partisi Atatürk Devrimini günümüze taşıdı ve Türkiye’nin yüz akı birAtatürk gençliği yetiştirdi. Doğu Perinçek, sekiz ciltlik “Kemalist Devrim” kitap dizisinin yazarıdır.
Sayın Perinçek’in ayrıca yayınlanmış 60 kadar kitabı bulunmaktadır.
Bu liste uzatılabilir. İşte bütün bunlar, sayın Perinçek Cumhurbaşkanı olduğunda neler yapabileceğinin ipuçlarıdır, kanıtlarıdır.
Evet gelecek, geçmişin içinde vardır.
Geçmişe bu gözle bakarsak, yanılmaktan ve hatalı kararlar vermekten kendimizi kurtarabiliriz.

1 Haziran 2018