Pakistan aynasındaki Dünya

9 Nisan tarihinden bu yana iki aydır Pakistan aynasında gördüğümüz, dünyamızın yeni fotoğrafıdır. Şili ve Kolombiya seçim sonuçlarını da bu yeni fotoğrafın farklı ülkelerdeki görüntüleri olarak ele alabiliriz.

            9 Nisan 2022 günü Pakistan Meclisi, İmran Han Hükümeti’ni güvensizlik oyu vererek düşürdü. Ardından Şahbaz Şerif’in başbakanlığında yeni hükümet kuruldu. Bu gelişme İmran Han tarafından, “Amerikancı bir darbe” olarak değerlendirildi.

            Değerlendirme doğrudur. İmran Han’ın iktidarı döneminde Pakistan’ın çeşitli konularda izlediği politikaya baktığımızda yapılan tespitin doğruluğunu daha iyi anlayabiliriz.

            Herkesin üzerinde hemfikir olduğu bir tespit; Pakistan’ın İmran Han yönetiminde Çin ve Rusya’ya, daha yakın bir politika izlediğidir.

            Pakistan, Çin’in “Kuşak yol girişimi”ne destek vermiş ve Uygur sorununda Çin’i haklı gören bir yaklaşım içinde olmuştur. Hindistan ile birlikte Şanghay İşbirliği Örgütü’ne tam üye olması da ülkenin stratejik yönelimini göstermesi bakımından önemlidir.

            Çin ile geliştirilen ilişkiler Rusya ile de iyi ilişkiler anlamına gelmiş, Rusya’nın Ukrayna operasyonunun başladığı gün, İmran Han’ın Moskova’da olması ise ABD açısından bardağı taşıran damla olmuştur.

            Nitekim, ondan sonra Pakistan’daki gelişmeler hızlandı ve 15 gün içinde, o zamana kadar İmran Han Hükümetini destekleyen koalisyon dağıldı ve hükümet düştü.

SOKAKTAKİ PAKİSTANLININ TALEBİ

Üzerinde düşünülmesi gereken asıl gelişmeler, İmran Han Hükümeti düştükten sonra yaşanmaya başladı. İmran Han, hükümetine yapılan operasyonun, bir ABD darbesi olduğunu söyleyerek erken seçim talebiyle o günden bu yana halkı sokağa çağırıyor. Çağrısı halkta önemli bir karşılık buldu.

Çeşitli şehirlerde düzenlediği mitinglere milyonlar katıldı. 25 Mayıs günü Partisinin iktidar olduğu Peşaver eyaletinden başkent İslamabat’a düzenlediği yürüyüş, ülke gündemini belirledi. Hükümet başkente ulaşan bütün yolları kapattı. Günlerce öncesinden başlayarak özellikle başkentte İmran Han’ın başkanı olduğu Pakistan Adalet Hareketi’nin bir çok mensubunu tutukladı.

            İmran Han, erken seçim kararı alması için Hükümete bir süre vererek başkente yürüyüş eylemini durdurdu. Aradan bir ay geçti. Pakistan’da erken seçim kararı alınmadı. İmran Han taraftarları şimdi, Başkent Karaçi başta olmak üzere yeniden alanlardalar.

            Öyle görünüyor ki, Çin’in Kuşak-Yol girişiminin önemli bir ortağı, Şanghay İşbirliği Örgütü üyesi ve ABD ile hasım konumunda olan Çin ve Afganistan gibi ülkelerle iyi ilişkilere sahip olan Pakistan’da, ABD’nin bundan sonra istediğini yapabilmesi mümkün görünmüyor.

            İmran Han’ın erken seçim talebiyle başlattığı kitle eylemleri amacına ulaşana kadar devam edecek.

ABD BİR KEZ DAHA YENİLECEK!

Ekonomik olarak Çin’in gerisine düşmüş, Afganistan’da yenilmiş, Rusya karşısında çaresiz ve Güney Çin Denizinde ve Tayvan konularında Çin’in meydan okumaları karşısında sessiz ABD’nin, Pakistan gibi bir ülkede Asya’ya meydan okuması mümkün görünmüyor.

            Pakistan ve Hindistan’ın iki ayrı devlet olarak ortaya çıktığı 1947 yılından sonraki yarım yüzyıl içinde iki ülke farklı uluslararası ilişkiler içinde oldu. Hindistan, Rusya ile yakın dururken, Pakistan ABD ile birlikte hareket etti.

            Nitekim ABD’nin 1980 sonrasında Afganistan’da Sovyetler Birliği’ne karşı yürüttüğü hegemonya mücadelesinde, en yakın müttefiki Pakistan oldu.

            İki ülke arasında özellikle Keşmir sorunundan kaynaklanan gerginlikler zaman zaman silahlı çatışmalara kadar vardı.

            Bugün ise Pakistan ile Hindistan birlikte Şanghay İşbirliği Örgütü içinde bulunuyorlar.  Ülkenin Hint Okyanusu kıyısında bulunan Gwadar limanı Kuşak-Yol projesinin Orta Asya ve Afganistan üzerinden Pakistan’a ulaşacak en önemli ticaret yollarından birinin açık denizlere açılan kapısı olacak. Bu da Pakistan ekonomisi için son derece önemli.

            İmran Han, bugün Asya’daki yerini almaya çalışan Pakistan’ın temsilcisi olarak siyaset sahnesinde.

            ABD, Asya’da yürüttüğü hegemonya mücadelesinde bir kez daha yenilecek!