“Çin’in Başarısının Sırrı”

İnsanlık, tarih boyunca defalarca salgın hastalık belasıyla uğraşmak durumunda kaldı. İbni Sina, gerçi bundan tam bin yıl önce salgın hastalıkların gözle görülmeyen küçük canlılar tarafından insandan insana taşındığını söylemişti ama son 200 yıla kadar insanlık, genel olarak salgınları, “günah işleyen, kötü yollara sapan insanoğluna Tanrı’nın bir cezası” olarak gördü. Kutsal kitaplar, Allah’ın kimi topluluklara musallat ettiği salgın hastalıklardan bahsederler.

Son 200 yıldır ise insanoğlu, salgın hastalıkların artık Allah’ın bir cezası olmadığını, mikroplar aracılığı gerçekleşen bir “doğa olayı” olduğunu biliyor. Geliştirdiği aşılar ve tedavi yöntemleri ile salgınlara karşı başarıyla mücadele edebiliyor. Ama gene de 1918 yılındaki İspanyol gribi veya 1950’lerdeki Hong Kong gribi benzeri salgınlara milyonlarca kurban verdi.

Koronavirüs salgını olayında ise bütün dünyanın şansı, nasıl mücadele edileceğinin çok başarılı bir örneğinin göz önünde gerçekleşmesidir.

Aydınlık gazetesi 11 Mayıs günü “Çin’in Başarısının Sırrı”  adıyla, Çin Halk Cumhuriyeti’nin Koronavirüs salgını ile mücadelesini ele aldığı kapsamlı bir dosyayı ek olarak verdi. İncelemek isteyen okurlar, internette bulunan e-aydınlık üzerinden dosyaya ulaşabilirler.

Dosyadaki makaleler

Dosyada yer alan yazıların tamamı (Gazetenin başyazarı Doğu Perinçek’in giriş yazısı ve Çinli bir gazetecinin makalesiyle birlikte), Çin Halk Cumhuriyeti’nde çalışan ve okuyan TC vatandaşları tarafından yazılmış. Yani bir başarı hikâyesinin doğrudan tanıkları…

Türk-Çin İş Geliştirme Derneği Başkanı Adnan Akfırat; “Devletine güvenen örgütlü halkın başarısı” başlıklı makalesinde ağırlıklı olarak Devrim sonrasında bütün Çin’de “Mahalle Komiteleri” şeklinde örgütlenen halkın, nasıl bir bütün olarak ve büyük bir disiplinle salgına karşı mücadelede görev aldığını yazıyor.

Beijing Uluslararası İşletme ve Ekonomi Üniversitesi Master öğrencisi Orçun Göktürk; ABD başta olmak üzere Batılı merkezler tarafından Çin’e karşı yürütülen psikolojik savaş konusunu ele almış, gerçekleri tek tek ortaya koyarak yalanları çürütmüş.

Bir başka öğrenci Serdar Yurtçiçek’in “Xinkiang Yalanları” başlıklı makalesinde; Uygur Özerk Bölgesi ile ilgili olarak gene malum merkezler tarafından piyasaya sürülen yalanlara cevap verilmiş. Yurtçiçek’in makalesinden, Xinkiang-Uygur Özerk Bölgesi’nde toplam olarak 76 kişinin hastalığa yakalandığını, sadece üç kişinin öldüğünü ve bu ölenlerin de Han milliyetine mensup olduğunu ve uzun zamandır bölgede tek bir vakanın görülmediğini öğreniyoruz.

Pekin Uzay ve Havacılık Üniversitesi Enerji Mühendisliği Yüksek Lisans Öğrencisi Utku Güngör; “Teknoloji Çin’de insanlığın hizmetinde” başlıklı makalesinde, Çin’in bilim ve teknoloji alanında sağlanan gelişmeleri salgına karşı mücadelede nasıl başarıyla kullandığını yazıyor. Bir yanıyla üretici güçlerin gelişmesi anlamında insanlığın nerelere gelmiş olduğunun bilgilerini veriyor Utku Güngör, diğer yanıyla teknolojinin olanaklarını kullanarak ve bilimi rehber edinerek salgına karşı nasıl başarılı bir mücadele verildiğinin hikâyesini anlatıyor.

Aydınlık gazetesi sonuç olarak okura, arşivlik bir dosya sunarak büyük bir hizmet gerçekleştirmiş.

Dersler

Dosyayı bir bütün olarak özetlemek gerekirse; Çin’in salgına karşı mücadelesinde elde etmiş olduğu başarının nedenleri olarak şunlar söylenebilir:

Birinci olarak ÇHC, en başından itibaren bilimi rehber edinerek hareket etti. Salgının niteliği belirlenir belirlenmez gereken bütün tedbirleri; en ufak bir tereddüt göstermeden, Batılı malum merkezlerden yükselen “despot yönetim”, “halkı zorla evlere kapatıyor” vb psikolojik savaş saldırılarına aldırmadan, kendilerinin ifadesiyle “hayatı durdurarak” kararlılıkla aldı. Dünya Sağlık Örgütü’nü en baştan doğru bilgilendirdi ve bütün dünyayı da uyararak büyük bir ciddiyetle mücadelesini yürüttü.

İkinci olarak kamucu ve halkçı bir devletin bütün olanaklarını sonuna kadar halk için seferber edebildi. Parasız sağlık ve parasız eğitimin ne büyük bir avantaj olduğunu somut olarak gösterdi. 10 günde inşa edilen biner kişilik yeni hastanelerle ihtiyacı olan bütün yurttaşların sağlık gereksinimlerini karşılayabildi.

Üçüncü olarak örgütlü halkın varlığının ne denli büyük bir güç olduğunu somut olarak gösterdi. Mahallelerde ve köylerdeki komiteler aracılığıyla bir milyar 400 milyonluk bir milleti topyekun seferber edebildi. Devlet-halk birliğinin çok başarılı bir örneğini verdi.

Dördüncü olarak geldiğimiz aşamada, teknolojinin sağladığı olanakların halkın yararına kullanılması durumunda, en büyük sorunların bile üstesinden nasıl gelineceğinin somut bir örneğini verdi.

Beşinci olarak, Çin Halk Cumhuriyeti, büyük insanlık ailesinin bir üyesi olduğu bilinciyle salgına karşı hem kendi ülkesinde çok başarılı bir mücadele vererek zararın asgaride kalmasına büyük bir katkıda bulundu, hem de en başından beri hastalığa karşı mücadeledeki deneyimini ve bilgilerini bütün dünya ile paylaşarak insanlığa büyük bir hizmet sundu.

Salgını kontrol altına aldıktan sonra da deyim yerindeyse bütün dünyanın yardımına koştu. Çin Halk Cumhuriyeti, yüzden fazla ülkeye sağlık personeli ve cihazları göndererek hastalığa karşı mücadelede bütün dünya milletleriyle birlikte oldu.

Evet Aydınlık, ülke olarak Koronavirüs salgınına karşı topyekûn bir mücadele yürüttüğümüz bu günlerde yaptığı yayınla büyük bir hizmette bulunmuş.