Üzerinde “anlaşma sağlanamayan ilkeler!”

CHP Genel Başkan Yardımcısı sayın Tekin Bingöl, 11 Haziran Pazar günü Baki Özilhan’ın “Sansürsüz Sohbet” programına katıldı.
Özilhan sordu: “Sayın Bingöl! Parti olarak yüzde 10 barajına karşısınız ve ittifaklardan yana olduğunuzu söylüyorsunuz. Bildiğim kadarıyla Vatan Partisi size ittifak teklifi yaptı. Ama siz, Vatan Partisi’nin ittifak teklifini geri çevirerek bu Partimizi yüzde 10 barajının önünde bıraktınız, neden?”
CHP genel Başkan Yardımcısının bu soruya cevabı; “ilkelerde anlaşamadık” şeklinde oldu.
Şimdi o üzerinde “anlaşma” olmayan ilkelerin ne olduğuna bakalım:

Vatan Partisi’nin teklifi
Baskın Seçim kararı alındıktan hemen sonra Vatan Partisi Genel Başkanı sayın Doğu Perinçek, CHP Genel Başkanı sayın Kılıçdaroğlu ile tam üç kez telefonla görüştü.
Perinçek, Kılıçdaroğlu’na İyi Parti ile CHP ve Vatan Partisi’nin ittifak yaparak seçimlere birlikte katılması teklifini yaptı. İyi Parti, ‘Saadet Partisi de olsun’ derse ona da itiraz etmeyeceklerini belirtti.
Ayrıca Sayın Perinçek, doğal olanın böyle bir ittifakın tek bir Cumhurbaşkanı adayıyla çıkması olacağını, adayın da, İttifak’ın en büyük Partisi olan CHP’nin Genel Başkanı olması gerektiğini belirtti. Ama elbette bu bir şart değildi. CHP isterse başka bir aday da gösterebilirdi.
Vatan Partisi Genel Başkanı böyle bir ittifak için sadece tek bir şartlarının olduğunu söyledi.
“Bu ittifak, kesinlikle HDP ile yan yana gelmemelidir. HDP ile aynı fotoğraf karesine girmek bile seçimi Tayyip Erdoğanlara hediye etmek anlamına gelir.”

CHP’nin kabul etmediği ilke
İşte CHP bu teklifi red etti.
CHP’nin HDP’yi, iktidar için mücadelesinde olmazsa olmaz müttefik olarak gördüğü, seçim kampanyasının başından bu yana yaptığı açıklamalara ve attığı adımlara yansıyor.
Genel Başkan Yardımcısı Özgür Özel, “İkinci turda Muharrem İnce’ye oy verecek HDP’lilerin aslında Bir HDP’li Cumhurbaşkanı yardımcısına oy vereceklerini” açıkladı.
Muharrem İnce bir “Kürt Cumhurbaşkanı Yardımcısı”nın olabileceğini söyleyerek aslında bir yandan hepimizi birleştiren “Türk Milleti” kavramını reddederek bölücülüğe prim vermiş oldu, diğer yandan ise HDP’ye verilen sözü ifşa etti.
Bütün Cumhurbaşkanı adaylarını ziyaret edeceğini söyledikten sonra, Doğu Perinçek hariç hepsini dolaşan İnce’nin, Demirtaş’ı cezaevinde ziyaret etmesi, bununla yetinmeyip Diyarbakır’da Demirtaş’ın eşini evinde ziyaret edeceğini söylemesi tabloyu tamamlıyor.

Vatan Partisi’nin tavrı
Vatan Partisi neden CHP’ye “HDP ile yan yana gelmeyin” dedi?
HDP, PKK’nın yasal partisidir. Bu gerçeği HDP’liler de inkar etmezler, tam tersine çeşitli vesilelerle defalarca söylemişlerdir.
Dünyanın hiçbir ülkesinde bir elinde silah, diğer elinde sandık olan bir siyasi oluşuma “demokrasi” adına izin verilmez. Bunun tek bir örneği yoktur.
Kaldı ki PKK, Obama’nın da söylediği üzere ABD emperyalizminin, Türkiye başta, bölge ülkelerine karşı kullandığı “sahadaki kara gücüdür.”
Sadece geçen yıl 5000 Tır ve 2000 uçak ağır silah vermiştir. Şu anda 10 bin PKK’lı Suriye sahasında ABD’den maaş almaktadır. Bu sayı 2018 yılı sonunda 65 bin kişi olacaktır.
Bütün bu askeri yığınağın birinci hedefi Türkiye’dir.
Son üç yıl içinde terörle mücadelede bini aşkın asker, polis ve korucu şehit oldu. PKK’nın kazdığı hendeklerde çoğu daha çocuk yaşta10 bini aşkın bölge insanı öldü.
Bugün de PKK ile savaş bütün hızıyla sürüyor. Bu savaş Vatan savaşıdır. Türkiye’nin vatan bütünlüğünü ve milli egemenliğini emperyalist tehdide karşı savunma savaşıdır.
Ve hemen her gün şehit gelmeye devam ediyor.
İşte bu koşullarda ABD emperyalizminin “kara gücüyle” aynı fotoğraf karesine giren intihar eder.
Vatan Partisi, CHP’ye ittifak teklifi yaparak bu Partimizi intihar etmekten kurtarmak istedi.
Kaldı ki mesele sadece intihar edip etmemek meselesi değildir. Politika neden yapılır? Vatana ve Millete hizmet etmek için değil mi?
Onun için, Vatana ve Millete düşman ve emperyalizmin aleti olan bir oluşum ancak mücadelenin hedefi olabilir.
Ama CHP yönetimi bütün uyarılarımıza kulaklarını tıkadı ve HDP-PKK ile ittifak yolunda yürümeye devam etti.
Sonucu hep birlikte göreceğiz.

Psikolojik savaş yalanları
Vatan Partililer, 1960’lardan beri haklarında yürütülen psikolojik savaş saldırılarına ve aleyhlerindeki yalan kampanyalarına alışıktırlar.
Ama şu son günlerde CHP merkezli olarak yürütülen yalan kampanyasının bir benzeri tarihimizde sadece Ergenekon – Balyoz kumpasları döneminde FETÖ tarafından yürütüldü.
Gazete manşetlerinden verilen “Doğu Perinçek: İkinci yurda İnce’yi desteklemeyeceğiz” yalanı gibi.
Sosyal medyada dolaştırılan ve Vatan Partisi’nin Tayyip Erdoğan’ı destekleyeceği yalanı gibi…
FETÖ’nün yalan kampanyası işe yaramadı, Silivri duvarları yıkıldı, Ergenekon ve Balyoz kumpasları çöktü.
Neo liberal Batıcıların ve ABD destekli bölücülerin yeni yalan kampanyası da beyhudedir.
Vatan Partisi AKP’nin ve ABD muhalefetinin karşısında Türkiye’nin milli seçeneğidir.
Bu gerçek, usulünce kendini bütün herkese kabul ettirecektir.

11 Haziran 2018