“Ölüm adın kalleş olsun!”

14 Ocak gecesi saat 23.oo’e doğru Ankara’dan peşpeşe üç-dört arkadaş aradı: “Dursun Karadağ’ı kaybettik” dediler.

Zamanın durduğu anlar vardır. Hiçbir şey düşünemezsiniz. İşte öyle oldu benim için bir müddet.

Sonra Enver Gökçe’nin “Ölüm adın kalleş olsun!” dizesi ile biten “1909 – 1946” şiiri geldi aklıma.  Gökçe’nin, “Ölüm adın kalleş olsun” dizesi ile biten şiiri ve Dursun Karadağ, birden özdeşliyor zihninizde.

Ölüm herkes içindir. Çevrenizdeki dostlarınız, arkadaşlarınız, akrabalarınız derece derece ölüme yakındır veya uzaktır. Kimileri ise ölüme çok uzaktır.

Dursun Karadağ ölüme en uzak olanlardandı.

1909 – 1946

                                 (Saffet Korkut için)

Bir Saffet Hoca vardı dost bağında
Hürriyet yoktu sağlığında
Gün geldi gitti incecikken
Yiğitken, güzelken, gencecikken.

Şimdi ne kadar dost varsa arkasında
Hasatçı, öğrenci, öğretmen
Ne kadar gül varsa toprağımızda:
Daldırma gül, ak gül, gonca gül;
Ne kadar sevgili varsa arkasında:
Tiyatro, iş, kitap, şiir, marş
Yanar yanar ağlaşır cümlesi,
Çoban ateşi hatırasında.
Gavur müslüman demezdi
“Kendisi için bir şey istemezdi”
Yatak ölümü beklemezdi”
Gitti vadesiz, gencecikken
Yiğitken, güzelken, incecikken
Ölüm, adın kalleş olsun!

                                     Enver GÖKÇE

Saffet Korkut, Dursun Karadağ

Büyük Şair Enver Gökçe “1909 – 1946” şiirini, Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nin kanserden genç yaşta ölen İngiliz Dili ve Edebiyatı Hocası Saffet Korkut hanımefendi için yazmış.

Ama şiiri; zamansız ölen, ölümü yakıştıramadığınız herkes için de okuyabilirisiniz. Dursun Karadağ arkadaşımız için de…

Dursun Karadağ: 1970’li yılların başından beri Devrimci. Kamuda çalıştığı 1990 sonrasında sendikal mücadeleye önderlik etti ve KESK’e bağlı Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Kurucu Genel Sekreteri oldu. Emekli olduktan sonra Vatan Partisi’nin çeşitli kademelerinde görev yaptı. Ankara İl Başkanlığı, MKK ve MYK üyeliği. Nevşehir, Kırşehir il örgütlerinde Kurucu Başkanlık ve son olarak Kırşehir il Başkanlığı ve Merkez Örgütlenme Bürosu üyeliği…

Ne söylenebilir Dursun Karadağ hakkında? Adam gibi adam, “Ceketi sırtında Devrimci”. Kendisine ihtiyaç olan yerde göreve her daim hazır… Sözünü sakınmaz, dobra, gözü kara, yiğit, güvenilir dost… Arkadaş…

“Arkadaş” sözcüğünün ete kemiğe bürünmüş hali…

Hayatın anlamı   

Ölümünden hemen sonra yayınlanan çok sayıda mesajlardan bazıları özellikle dikkatimi çekti. 1990’ların başlarında Kırşehir’de liseli olan genç arkadaşların yazdıkları. Hepsi, Dursun Karadağ’ın etkisi ile nasıl devrimci olduklarını, bu etkiyle hayatlarının nasıl şekillendiğini anlatıyorlar. Minnet duygularını ve saygılarını ifade etmişler

Bu gençlerden Deniz Yıldırım, sonraki yıllarda Partinin Gençlik Kolunun Genel Başkanlığını yaptı. Aydınlık gazetesinde çeşitli yönetici görevlerde bulundu. Şimdi Vatan Partisi’nin Avrupa temsilciliğinin Genel Sekreteri.

Diğer gençler de aynı şekilde, aradan 30 yıla yakın geçtikten sonra da çalıştıkları alanlarda ülkeye ve halka bağlılıkla görevlerini yapıyorlar.

Bir insan için, bir devrimci için herhalde bundan büyük mutluluk olamaz. Eğitilmesinde rol aldığınız gençler, önemli sorumluluklar üstleniyorlar ve sizin yıllarca omuz verdiğiniz davayı daha ileri götürüyorlar.

Kişinin bedeni ölür ama yaptıklarıyla, başardıklarıyla yaşamaya devam eder. Dursun Karadağ arkadaşımız, bir ömür boyu emek verdiği mücadelede yaşamaya devam ediyor.

Hiç kimse “ölüm” ve “Dursun Karadağ”ı yan yana düşünmedi. Herhangi bir rahatsızlığı yoktu. Onun için ölüm haberi alındığı zaman, büyük bir üzüntü ve şaşkınlıkla birlikte akla gelen, Enver Gökçe’nin işte o bilinen şiiri oldu.

            “Ölüm adın kalleş olsun!”