Dünyada “otoriter” yönetimler mi güçleniyor? 3. Bugünlerde yaygın olarak dile getirilen bir diğer görüş, dünyada “otoriterleşme” eğilimlerinin güçlendiği, salgının. baskıcı yönetimlere kendilerini daha da güçlendirme fırsatını verdiğidir. “Otoriter” kavramı söz konusu çevreler tarafından “faşizan” anlamında kullanılıyor. Bu iddialar yeni değil. ABD ve müttefikleri bilindiği üzere bir zamandır Çin, Rusya, İran ve Türkiye gibi...
Category - Mehmet Bedri Gültekin’in yazıları
Bugünlerde dünyanın nereye gittiği konulu teoriler, iddialar, senaryolardan geçilmiyor. Böyle de olması normaldir. Hemen herkes dünyanın bir dönüm noktasında olduğunu görüyor. Beş kıtada yer alan bütün ülkelerde, insanları evlere kapatan bir tehdidin varlığı, farklı sistemlerin bu büyük tehdide karşı mücadelede sergiledikleri farklı performanslar, doğal olarak herkese “Koronavirüs sonrasında hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” dedirtiyor. Bu arada...
Bundan tam bin yıl kadar önce yaşamış (980-1037) büyük bilgin İbni Sina’nın hayatını anlatan 1957 tarihli Özbek yapımı film bugünlerde gündemde. Filmin fragmanında İbni Sina, yanındaki kişiye, hastalığın (veba salgını), gözle görünmeyen küçük yaratıklar tarafından kişiden kişiye geçirildiğini ve eğer insanlar arası temas en aza indirilir, kişisel temizliğe yeteri kadar önem verilirse hastalığın önü alınabilir, diyor. Önerileri son derece basit...
Coronavirüs salgınının bütün dünyayı sarması ve yaratılan korku ortamında birbirinden ilginç görüşler de ortaya çıkıyor. Bunlardan biri de insanın, doğa ile olan savaşında çok “ileri gittiği” ve doğanın bu şekilde insandan intikam aldığı şeklinde. Peki çözüm nedir? “Doğa ile savaşı bırakalım”cıların önerisi, özetle “doğa ile savaşı bırakalım” şeklindedir. Elbette bu ve benzeri öneriler, sorunu yanlış tarafından ele alıyor...
1969 tarihli Veljko Bulajic’in yönettiği “Neretva Savaşı” filmi, İkinci Dünya Savaşı’nda, Yugoslav Partizanlarının Hitler faşizmine karşı savaşında, geride kalan 4500 yaralı arkadaşlarını kurtarmak için verdiği mücadeleyi anlatır. Mareşal Josip Broz Tito önderliğindeki Partizan Ordusu, kendi varlığını da riske atarak bir karşı saldırı gerçekleştirir, Alman Ordusu’nu geri çekilmeye zorlar ve 4500 yaralısını imha olmaktan veya en iyi ihtimalle...